500T Halk Otobüsleri
Ehliyetiniz var mı? Bilmiyorum yada araç kullanıyor musunuz? Trafikte bulunuyor musunuz? Bunları neden mi soruyorum? Çünkü bu saydıklarımı yaşayanların hikayesini anlatacağım sizlere. Normalde İstanbul trafiğinin ne kadar meşhur olduğunu hepimiz biliyoruz. Hatta buna o kadar alıştık ki artık hiç koymuyor dokunmuyor bize. Ancak dokunan bir şey var ki. Bu bazen sinirlenmemize, öfkelenmemize belki de bir kavgaya dönüşüyor kimi zaman. Neden bahsettiğimi anladınız sanırım sevgili okurlarım. Haksız yere önümüze geçen araçlar çok dokunuyor insana. Hepimiz bir şeyler için yollara dökülüyoruz. Ama hastaneye, ama işe, ama bir randevuya. Ben kimsenin mesai saatlerinde yada yolların dolu olduğu zamanlarda keyif için aracıyla trafiğe çıktığını sanmıyorum. Hele de Dünya’nın en pahalı benzinini kullanan insanlar olarak. Biliyorsunuz son yapılan zamla 4,92 liraya çıkan kurşunsuz benzin bizi Dünya arenasında birinciliğe kadar yükseltti. En yakın takipçimiz Norveç.
O sebeple ben herkesin bir işinin olduğunu düşünüyorum. Ama acil, ama değil. İşi olmasa da, ya ben gelmişim bekliyorum, sağa dönücem kuyruğa girmişim sağdan, adam gidiyor gidiyor, tam ayrımın yapıldığı yerin son noktasından zınk diye kırıyor direksiyonu sağa ve giriyor herkesin önüne. Hem zamandan, hem benzinden kazanıyor. Bu ikisi de nakit demek biliyorsunuz. Kul hakkı illâ; hırsızlık yapmak, gasp etmek, dedikodu yapmak değildir. Bence bu da bir kul hakkıdır. Çünkü, bir toplum da yaşıyorsan o toplumun kurallarına uyacaksın. Ama sen ne yapıyorsun? Ben bekliyorum orda, sen sonradan gelip benim önüme giriyorsun. Bunun çeşme de su sırası beklerken ki durumdan ne farkı vardır? Hatta şimdi yeni icat çıkarttılar. Çakar takıyorlar amcamlar, patır patır gidiyor. Adama bakıyorum işine geldiğinde çakarı yakıp devam ediyor. İşi bitince kapatıyor. Cübbeli Ahmet Hocanın dediği gibi. Herkes parayla yapılan işlerden sevap kazanırken, biz kendi kendimizi, kendi paramızla yoldan çıkartıyoruz. Hem para veriyoruz, hem kul hakkı yiyoruz. Bu nasıl iştir. Para için yapmadığın şey kalmaz. Sonrada o parayı gene, bu tip harcamalarda kullanarak bir de ordan darbe yersin.Yukarıdaki resimde de göründüğü gibi, adam neredeyse tepenin oradan geçecek insanların önüne. EDS yi de takmıyorlar anacım. Para kazanmak için bu çakarları satanlarda da suç buluyorum ben. Yasaklanması lazım.Adam kendi anası ambulansta acil gidiyorken emniyet şeridinden, o sırada emniyet şeridinde bir araç gidiyor olsa, adamla kavga eder buradan gidilir mi? Burası ambulans yolu der. Ama bir ay sonra kendi girer. Bu nasıl iştir abi. Kendisine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına nasıl yaparsın ya.
Gelelim çok konuşulan şu görüntülere. Abi ben şok oldum resmen. Bu nasıl bir cesarettir. Başkasını düşünmedin, kendinide mi düşünmedin be adam? Nasıl cesaret ettin. Nasıl tehlikeye attın o kadar insanın hayatını. Yolda olan, araç kullanan bir şoföre, üstelik savunmasız ve haberi yok, bir anda böyle bir şeyi nasıl yaparsın. Otobüsteki insanlara bir şey olsaydı ne olucaktı onu merak ediyorum ben. Acaba şu anda nerdesin ne ceza aldın çok merak ediyorum. İşin tuaf tarafı, ben orda çocuğun linç edilmesini beklerken, hiç bir şey yapılmadığını görmek. Otobüs şoförü kendisine savunmasız halde vurmaya devam eden çocuğa aynı şekilde karşılık vermek yerine çocuğu sadece tutuyor. Arkadan bir teyze de çok ilginç, işimiz gücümüz var bırakın gidelim diyor. Bu nasıl bir miğdedir anlamadım.
Mâlumunuz, 500T otobüsleri var. Cevizlibağ’dan kalkar, Tuzla’ya kadar, neredeyse bütün İstanbul’u dolaşır.Çok talep olan bir hat olup, yolu da uzundur. Zamandan tasarruf ettirdiği için tercih sebebi çoktur. Özellikle Nurtepe de oturan vatandaşlarımızın vazgeçilmez ulaşım aracıdır. Zira çok fazla seçenekleri olmadığı için. Metro varda onlar mı Binmiyor? Teşekkür ederim şoför abilerimize bizi böyle birbirimize kenetledikleri için. Tek yürek, tek bilek olmak istiyorsak ülke olarak, 500T ye mutlaka binmeliyiz. Barışı 500T ‘lerde de arayabiliriz yani. Öyle bir dolduruyorlar ki, öyle bir planlama yapmışlar ki, kimse bunun sorumlusu bizi birbirimize kenetliyorlar sağolsunlar. Bu araçlarda çok sık emniyetten basar giderler E-5 ‘te veya Tem’de olsun fark etmez trafik sıkıştımı, emniyetten yada en başta anlattığım gibi en son ayrıma girmek suretiyle yardırırlar. Yolcu olarak bizim işimize geliyor. Düşünsene emniyet şeridinden gidiyorsun ama ceza yemiyorsun yolcu olarak. Seni bağlayan bir şey yok. İşimize geliyor bizimde fıstık gibi iki dakika da gidiyoruz. Otobüsün içindeyken emniyete girmiş yada ilerden en önden yola bağlanmış bizi rahatsız etmiyor ama önüne geçtiğimiz araçlar çok şikayetçi bu hattan. İçinde olduğumuz için biz ses çıkartmıyoruz. Ama o otobüs biz arabadayken bizim önümüze girse, kornaya asılıyoruz hemen. Ne oldu şimdi. Davranış aynı davranış. Sen otobüsün içindeyken ses çıkartmıyorsun ama araçtayken çıkartıyorsun bu nasıl iş. Eğer bir haksızlık varsa her zaman konuşmalıyız diye düşünüyorum ben. Ben utanıyorum şahsen şoförün yerine.
Sonuç olarak lütfen artık biraz bilinçlenelim. Biz olmazsak o hatta olmaz. Hani sanatçılar diyor ya beni sizler var ettiniz falan. Burada da durum aynı bence. Biz değil onlar bize muhtaç aslında. Ama biz de birlik beraberlik olmaz. 50 kişi binmeyelim protesto edelim dese, aradan üç beş tane çıkar emin olun. Hadi kardeşim işimiz gücümüz var bizim. Biz sanki meraya davar otlatmaya gidiyoruz. Gel birlik olalım işte, tavrımızı gösterelim, hep birlikte hareket edelim. Daha planlı çıksınlar yola. Peş peşe iki tane geliceklerine belli aralıklarla bir standartı olsun bu işin. Saygılar Sunarım.
2 thoughts on “500T Halk Otobüsleri”
kesinlikle onlar bize muhtaç ama sanki biz onlara muhtaçmısız gibi davranıyoruz
istanbul bir ucundan bir ucuna gitmeye yarar. bir kere binmiştim de biraz eziyet çektiriyor